Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 23/02/2022 - Çarşamba
Putin: Kavga kaçınılmazsa ilk yumruğu sen atacaksın
- Rusya'nın Donetsk ve Lugansk'ın bağımsızlığını tanıması ardından Ukrayna'nın işgaline yönelik risklerin de tırmanması ile dün küresel mali piyasalar artan jeopolitik risklerin gölgesinde güne oldukça olumsuz bir başlangıç yaptı.
- Her ne kadar Ukrayna'nın işgali henüz gerçekleşmese de, oyun teorisinden (game theory) hareket edersek Putin'in 'oyunu' sert bir şekilde oynamak istediğinin iyice anlaşılması ardından mali piyasalar da baş döndürücü bir şekilde artan haber akışını dün takip etmekte, yorumlamakta ve pozisyon almakta oldukça zorlandı. Avrupa'nın gaz ihtiyacı nedeniyle Rusya'ya olan göbekten bağlılığı da tarafların hamlelerini ölçülü bir şekilde yapmasına neden oluyor.
- Bu bağlamda, gece geç saatlerde ABD Başkanı Biden Rusya'ya yönelik yaptırım paketinin detaylarını açıkladı. Peşinen söylemek gerekiyor ki, paketin içeriği korkulacak boyutta değil. Örneğin, son günlerde konuşulan ve yaptırımlar arasında en sert karar olarak ön plana çıkan para transfer sistemi SWIFT'ten Rusya'nın çıkarılması veya Rus şirketlerin küresel piyasalardan borçlanmasına yasaklama getirilmesi gibi kararlar paketin içerisinde yer almazken, yerine Rusya'nın devlet olarak uluslararası piyasalardan borçlanmasına yasak getirildi. Rusya'nın da rezervlerinin 640 milyar dolar ile tüm zamanları zirvesinde olduğunu not düşmekte fayda görüyoruz.
- Jeopolitik risklerin bir numaralı panzehiri olan altın, güven liman edası ile dün 1,915 dolar seviyesine varan bir yükseliş kaydederek son 8 ayın zirvesini test etmesi ardından 1,900 dolar seviyelerinde salınmaya devam etti. Jeopolitik risklerin tırmandığı dönemlerde talep gören bir diğer önemli varlık sınıfı olan (Brent) petrolün varil fiyatı da dün 99,50 dolar seviyesine ulaşarak uzun bir süredir hedeflediğimiz 100 dolar seviyesinin de kıyısına kadar gelmiş oldu. Dijital altın olarak görülen Bitcoin'in ise bu tip dönemlerde altına karşı yenik düşmeye aday olduğunu dün hep birlikte tecrübe etmiş olduk.
- Türkiye'nin turizm anlamında en önemli iki koridoru olan Rusya ve Ukrayna'da yaşanan sorunlar, elbette Türkiye ekonomisi açısından olumsuz bir gelişme olduğunun altını çizmek gerekiyor. Türkiye'de, faizlerin indirilmesi ve başta ihracat devamında ise taşımacılık ve turizm gelirleri üzerine inşaa edilen yeni ekonomi modelinin artan jeopolitik riskler kapsamında hiç de iç açıcı bir tablo sunmadığını görüyoruz.
- Öte yandan, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle ABD ile Rusya arasında izlediği önemli pozisyonunun da bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini tam olarak kestiremiyoruz. Unutmamak gerekiyor ki, Türkiye'nin NATO üyesi olması nedeniyle, ortaya çıkan veya çıkacak yaptırımlara da uyması gerekiyor. Bu bağlamda dün Sn. Cumhurbaşkan Erdoğan'ın yaptığı açıklama ile Rusya'yı uluslararası hukuka davet ettiğini gördük.
- Elbette sadece ve sadece karamsar taraftan da olayı ele almamak gerekiyor. Çok açık bir şekilde Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle turizm, buğday ithalatı, doğalgaz veya söz konusu bölgelerde müteahhitlik işleri gibi önemli satır başları sekteye uğrayarak çoğaltılabilecek olsa da, madalyonun diğer tarafında, başta ABD olmak üzere Batı'nın Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirme ihtiyacı yeniden belirebilir ki bu da ister istemez dış politikada 'kazan kazan' teorisini gündeme taşıyabilir.