Sene-i devriyesinde Naci Başkan mum ile aranıyor...

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 21/03/2022 - Pazartesi

Sene-i devriyesinde Naci Başkan mum ile aranıyor...

  • Haftasonu, Merkez Bankası Başkanı Sn. Naci Ağbal'ın görevinden zamansız ve sebepsiz bir şekilde alınmasının sene-i devriyesi idi. Geçen bir senelik zaman diliminde, Doların Türk Lirası karşısında 7,20 seviyesinden %100'den fazla artarak 14,80'e geldiğini, Türkiye'nin 10 yıllık gösterge tahvilinin %14'den %25'e yükseldiğini, yabancı indinde Türkiye'nin 5 yıl vadeli risklerini gösteren CDS priminin kendisini ikiye katlayarak 300'den 600'e yükseldiğini, enflasyon göstergelerinin tümünün ise 3 kattan fazla arttığını not edelim.
  • Enflasyonun TL'nin değer kaybı sayesinde ivmelendiği yetmezmiş gibi, savaşın etkilediği arz şokları ve beraberinde tetiklenen emtia rallisinin de, net enerji ithalatçısı olan Türkiye'nin cari denge ve enflasyonuna negatif yansıyacağı beklentisi, TL ve TL cinsi varlıkların üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Bu olumsuz tablonun gölgesinde, savaş nedeniyle Türkiye ekonomisinin daha da artan bir ekonomik kırılganlık ile karşı karşıya olduğu kabul görüyor.
  • Lâkin, geride bıraktığımız hafta, Türkiye'nin jeopolitik öneminin artması -Rusya gazına Avrupa'nın alternatif arayışı- bir nebze de olsun karamsar havanın dağılmasına neden olsa da, kısa vadede Türkiye'nin döviz ihtiyacının da arttığını göz ardı etmemek gerekiyor. Geride bıraktığımız hafta, TCMB'nin emanet dövizleri düştükten sonra negatif döviz pozisyonuna, artan CDS risk primine, dünyada artan parasal sıkılaştırmaya (ABD ve İngiltere Merkez Bankaları faiz artırdı, Avrupa daha şahin bir üsluba geçti) ve yanıbaşımızda devam eden jeopolitik risklerin gölgesinde sonuçlanan eurobond ihracına gelen 3 kat talep ön plana çıkarılmış olsa da, 2027 vadeli 2 milyar dolar eurobond ihracına ABD tahvil faizinin üzerine ödenen ek primin %6,45 ile son 20 yılın rekorunu kırdığını not etmemiz gerekiyor. 2008 krizinde bile bu faizin ödenmediğinin altını çizelim.
  • Geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısında, savaşan tarafların -aksi sesler ara ara yükselse de- anlaşma zemini aramaya devam etmesi, Rusya'nın vadesi gelen kupon ödemesini gerçekleştirmesinin de yardımı ile hisse senetleri küresel çapta yükselirken, altının ons fiyatı 2,070 dolar seviyesini test ettiği 9 gün öncesine göre %7 gerileyerek 1,920 dolar seviyesine çekildi. Altın pozisyonumuzdan çıktıktan sonra, bir müddet kıymetli madenlerden uzak durarak, getirisi artmış eurobondlarda boy göstermeye çalışacağız. Altının yeniden yükseliş potansiyeline geri dönmesi için 1,960 dolar seviyesini aşması gerekiyor.
  • FED'den uzun bir süredir beklenen faiz artırımının gerçekleşmesinin getirdiği 'rahatlama', hatta para politikasına ilişkin belirsizliğin de ortadan kalkması ve Rusya'nın vadesi gelen tahvillerin kupon faizini ödeyerek temerrüde düşmemesi ile S&P 500, Kasım 2020'den bu yana en iyi haftalık kazancını kaydederken, endeks yılbaşından bugüne kadarki kayıplarını neredeyse yarı yarıya azalttı. Benzer bir şekilde, teknoloji hisselerinin ağırlıklı olarak işlem gördüğü Nasdaq endeksi de haftayı %11'e yakın bir yükselişle tamamladı.
  • Elbette, hisse senedi rallisine FED'in 2018 sonrası yola çıktığı ve politika faizini %2,5 seviyesine kadar yükselteceğinin beklendiği veya Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline ilişkin jeopolitik belirsizliklerin devam ettiği bir ortamda eşlik etmenin çok da kolay bir tercih olmadığını kabul etmemize rağmen, dönemin ruhunu uygun hisselerde pozisyon alınabileceğini de göz ardı etmiyoruz. En kötüsü geride mi kaldı sorusunun cevabını tam olarak bilmesek de, limanda demirli kalmak istemediğimizi de çok açık bir şekilde söyleyebiliriz.

Bültenin Devamı İçin Tıklayınız