TCMB'nin 'pas' geçmesi bekleniyor. Gözler FED & Rusya'da

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 20/01/2022 - Perşembe

TCMB'nin 'pas' geçmesi beklenirken, FED & Rusya endişesi piyasaları geriyor

  • Türk mali piyasalarının gündeminde bugün TCMB Para Politikası Kurulu (PPK)'nın olağan faiz toplantısı bulunuyor. Her ne kadar, gerek piyasa anketleri gerekse de TCMB'nin iletişimi faiz oranlarının yılın ilk çeyreğinde sabit tutulacağı yönünde olsa da, karar ardından yayımlanacak ve ileriye dönük (forward guidance) rehberlik sunacak karar metninin satır araları daha büyük bir merakla irdelenecektir.  
  • TCMB'nin Eylül 2021 başında yatırımcılar toplantısında çekirdek enflasyondaki iyileşmeye paralel vermiş olduğu faiz indirim sinyali ardından yılın geriye kalan kısmına piyasa beklentileri ile aksi yönde olsa da 500 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %14 seviyesine getirmişti. Bunun da sonucu olarak, döviz kuru adeta patlayıcı bir yükseliş kaydederek manşet enflasyonu %36 seviyesine yani 19 yılın zirvesine taşımıştı.  
  • Bu kısa giriş cümleleri, aslında, Türkiye'de uygulanmakta olan ekonomi politikalarının odağında enflasyondan ziyade büyüme isteğinin ağır bastığını çok açık bir şekilde gösteriyor. Büyüme için eğer şartlardan birisi finansman maliyetini uculatarak krediye daha rahat ulaşmanın kapısını açmaksa, TCMB'nin faiz indirimlerinin bunu çok açık bir şekilde sağlamadığını, piyasada oluşan TL sıkışıklığı nedeniyle hem mevduat hem kredi hem de tahvil faizlerinin sert bir şekilde yükseldiğini günler önce bültenimizde grafiksel olarak da gösterdik. 
  • İzlenen para politikasının enflasyonla mücadele etmediğinin çok açık bir şekilde büyüme odaklı ve genişlemeci bir eksende ilerlemesi nedeniyle, yakın bir gelecekte TÜFE enflasyonunun %45-50 bandına hatta üreticiye yansıyan enflasyonun da üç haneli rakamlara çıkmasını beklerken, panzehir olarak devreye sokulan kur korumalı mevduat ürününü getirdiği dinginliğin kısa vadede etkili olmaya devam edeceğini, lakin orta vadede etkisiz azalacağını  düşünüyoruz. 
  • Büyük resimde, kredi kullanan yatırımcılara döviz almama şartı, ihracat eden sanayiciye ihracat bedellerinin %25'ine TL'ye dönme zorunluluğu, zorunlu karşılıklara getirilen farklı uygulamalar, stokçuluğun önün geçilmeye çalışılması hep birlikte serbest piyasa dinamiklerinin sağlıklı çalışmadığına işaret ediyor. Enflasyonla mücadelede ise farklı bir yöntem izleyen otoritelerin bazı ürünlerde arz şokuna bile sebebiyet verebileceğini, bunun sonucu olarak da gıda kıtlığının bile yaşanabileceğine ihtimal veriyoruz.  
  • Uzun bir süredir dile getirdiğimiz üzere, fiyatlar daha da pahalı olmadan tüketim talebinin öne çekilmesi ile şu anda paranın dolaşım hızı yüksek. Lakin, fiyatlardaki artışın devam edeceği düşünülürse, bir noktada alım gücü o kadar düşebilir ki bu da beraberinde ekonomiyi stagflasyona (stagnation = yüksek enflasyon ve durgunluk) sürükleyebilir.  
  • Bir adım daha ileri giderek küresel arenaya da uzanırsak, ufukta Ukrayna'da çalan savaş tamtamları, enflasyon riskine paralel global ölçekte boldan sıkıya doğru şerit değiştirecek olan para politikası (artan faizler), gerek soğuk, gerekse talep, gerekse de jeopolitik risklerin gölgesinden artan enerji  fiyatları, gıda kıtlığı ihtimalinin devam etmesi gibi majör sorunlar varken, finansal anlamda verilecek kararların miyop bir bakış açısından kurtularak tüm riskleri kapsayacak ölçüde geniş bir bakış açısı ile ele alınması gerektiğinin bir kez daha altını çizmek isteriz. 

Bültenin Devamı İçin Tıklayınız