Türk Lirası: En kötüsü yavaş yavaş geride mi kalıyor?

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 11/04/2022 - Pazartesi

Türk Lirası: En kötüsü yavaş yavaş geride mi kalıyor?
 

  • Geride bıraktığımız hafta, küresel mali piyasalar FED üyelerinden gelen şahin açıklamaların gölgesinde satıcılı bir seyir izledi. Bu cenahta FED'in en iddialı üyelerinden olan St. Louis Başkanı Bullard, bu yıl faizlerin %3,00-3,25'e kadar çıkarılması gerektiğini belirterek doların piyasa kuru olan sepet DXY'nin psikolojik 100 seviyesini aşmasına; doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvillerin ise %2,70 seviyesine kadar yükselerek son 3 yılın yeni zirvesine yükselmesine neden oldu.  
  • Açıkça itiraf etmeliyim ki, her ne zaman "bu FED başka FED desem" eninde sonunda bildiğimiz veya senelerdir alışık olduğumuz 'matbaa' FED'i karşımda buluyorum. FED'in yılın geriye kalan süresine takvimlendirlimiş 6 toplantısında 8 kez faiz artırımı sığdırdığı, üzerine bir de bilanço küçültmesine gideceği yönünde açıklanan tutanaklar ve üyelerin şahin açıklamaları, FED'in efsane Başkanı Bernanke'nin zihinlere kazınan sözünü aklıma getiriyor: Para Politikasının %98 konuşma; %2'si ise eylemdir. 
  • Bugün müsadenizle kafamızda yavaş yavaş şekillenmeye başlayan Türkiye veya TL özelinde başka bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. (1) FED'in faiz artırımı veya bilanço küçültmesine elbette imkan tanısak da, faiz artırm sürecinde yukarıdaki paragraftan da anlaşılacağı üzere rengimiz belli. (2) Ukrayna krizi devam etse de, piyasaların tansiyonun ölçen VIX endeksi veya namıdiğer korku endeksi, 21 seviyelerinde ve piyasaların sanıldığı kadar da huzursuz olmadığına işaret ediyor. (3) Net enerji ithalatçısı olan Türkiye'nin gerilemeye başlayan petrol fiyatları nedeniyle bundan sonraki süreçte olumlu etkilenmesini bekliyoruz. (4) Ana turizm koridorunu oluşturan 2 ülkede savaş devam etse de, güney sahillerinden gelen bilgiler, aslında sanıldığının aksine turizm sezonun çok da kötü geçmeyebileceğine işaret ediyor. (5) Rusya gazına Batı yana yana alternatif ararken, Türkiye'nin dışarda kalacağı bir senaryonun çok zayıf bir ihtimal olması ve Türkiye'nin savaş döneminde izlediği yerinde diplomatik manevraları ve 'eriyen buzları' beğeni ile karşılıyoruz. (6) Bu bağlamda ABD-Türkiye ilişkilerinde F-16 modernizasyon kitleri ekseninde başlayacak olası bir 'iyileşmeyi' büyük bir adım olarak ele alıyoruz. (7) İçerde enflasyon henüz zirve yapmasa da, Mayıs-Haziran gibi zirvenin görüleceği ve yıl sonu baz etkisi ile de olsa gerilemeye başlayacağı beklentisi yabancı nezdinde önemli olabilir. (8) Borsa İstanbul'da yabancı pozisyonlanmasının Papaz Brunson dönemi öncesine göre bakılırsa üçte biri kadar olması ve (9) TL'nin reel efektif kur olarak bakılırsa, meşhur 1994 krizinden bile daha ucuz olması, yavaş yavaş konsantrasyonumuzu Borsa İstanbul cephesine çevirmemiz gerektiğini adeta bizlere fısıldıyor.   

Bültenin Devamı İçin Tıklayınız