Yeni ekonomi paradigması: Yüksek faiz, yüksek kur, zayıf iç talep

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 20/06/2023 - Salı

Yeni ekonomi paradigması: Yüksek faiz, yüksek kur, zayıf iç talep 

  • Küresel mali piyasalar haftanın ilk iş gününe pek de sevimli bir başlangıç yapamadılar. Borsa İstanbul günü %3,8 ; bankacılık endeksi ise %3,5 düşüşle tamamladı. Hatırlanacağı üzere, TCMB'den perşembe günü beklenen sert faiz artırımının hisse senetleri daha doğrusu şirketler için pek de iyi bir haber olmadığını daha önce paylaşmıştık. Basit bir yaklaşımla, yeni dönemde paranın maliyetinin artacak olması, büyümede yavaşlama (talepte ise daralma) anlamına geliyor. 
  • Cari dengede yaşanan bozulmayı da göz önüne aldığımızda, yeni dönemde faizinin yanı sıra kurun da yukarıya gideceği beklentisinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. TCMB'nin faiz kararı kadar son dönemlerde peşi sıra gelen ve bankacılık sektörünü zorlayan kısıtlamaların da ne ölçüde kaldırılacağı veya gevşetileceği merakla bekleniyor. Takdir edeceğiniz üzere, hastaya verilen bir avuç dolusu ilacın bir anda kesilmesi her ne kadar sağlıksız olsa da, kredi kanallarının etkin ve verimli çalışmaması ticari hayatı olumsuz etkiliyor. 
  • İçeride çok açık bir şekilde görüleceği üzere gözler tamamen perşembe günü TCMB PPK toplantısına çevrilmiş durumda. Hatta uzun bir süreden sonra PPK kararını ve karar sonrası açıklanacak politika metni büyük bir titizlikle takip edeceğiz. TCMB'nin faiz oranlarını nereye kadar yükselteceği hararetli tartışmalara sahne olsa da, piyasa cephesinde oluşan beklenti politika faizinin %8,5 seviyesinde %20-25 aralığına yükseltileceği yönünde. Her ne kadar piyasada iş gören faizler %40 seviyesine yakın olsa da, TCMB'nin U dönüşü ile ortodox politikalara geri dönüyor olması bile olumlu karşılanacaktır. Bunu, kurda düşüş beklentisi olarak da okumamak gerektiğinin peşinen altını çizelim!  
  • Daha basit bir yaklaşımla, ekonominin yeniden toparlanabilmesi için hastaya yazılan reçete daha yüksek faiz oranı, daha yüksek döviz kuru ve soğuyacak / daralacak iç talep olarak sıralanabilir. Elbette, yukarıda da değindiğimiz üzere, bu 'kokteyl' şirket finansalları açısından pek de sevimli bir tabloya işaret etmezken, yakın vade borsaya ilişkin beklentilerimiz de iyimser olmadığını bir kez daha yeri gelmişken altını çizmiş olalım.

Bültenin Devamı İçin Lütfen Tıklayınız